BİR GÜN’ LÜK DAYANIM GİRİŞİMİ OLARAK; TUR 333…
Nisan ayının sonlarına doğru Pedalla ve Velomaris merkezli olarak, bir projenin uygulanabilirliği üzerine yapılan konuşmalar ve görüşmeler yoğunluk kazandı. Grand-Fondo yarışlarında ve diğer Strava challenge uygulamalarında farklı örnekleri bulunan bu girişimin nihai hedefi bir günlük grup-yol bisikleti sürüşü ile maksimum mesafe olan 333 kilometrelik mesafeyi tamamlayabilmekti. Aynı zamanda bu konseptin ilk yaşama geçirilmesinin ötesinde; TUR333 Sitesinde yer alna; “Yılın belirli zamanlarında Türkiye’nin ve Dünyanın farklı rotalarında bir günde 333 Km pedal çevirmeyi amaçlar. Tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır ve bir yarış organizasyonu değildir. Yol bisiklet kullanıcılarıyla birlikte grup halinde bisiklet kullanımı hedeflenmiştir.” sloganı ile önümüzdeki günlerde farklı rotalarda ve mesafelerde yeni projelerin de müjdelendiğini anlayabiliyoruz.
18 Haziran 2017 Pazar günü planlanan turun ilk adımı olarak 17 Haziran 2017 Cumartesi günü AFYON merkezli olarak toplanılmaya başlandı. İlk günkü planımız; hafif bir antrenman, teknik toplantı ve katılımcı arkadaşlarla tanışma konu başlıklarını içeriyordu.
Tur aynı zamanda farklı dayanım seviyelerine de hitap etmekteydi yani; 111-222 ya da 333 km dayanım seviyelerinden birini seçebilme opsiyonu da söz konusu idi. Pazar günü sabah 05:30 da yapılan kahvaltının ardından, 06:00 ‘ da Afyon’ dan yaklaşık 20 bisikletçi olduğu halde grup sürüşüne başlandı. Şehrin hemen çıkışında yer alan iki farklı eğimdeki tırmanma bölümlerinin arkasından genel olarak düzlük karakterli etabın sürüşü her 50 kilometrelik bölümlerde 15 er dakikalık periyotlar halinde verilen molalar şeklinde planlanmıştı. Bu aşamada şunu da belirtmek gerekiyor; bu kadar uzun bir mesafede gerçekleştirilen bir performans sürüşünün gerektirdiği , protein, karbonhidrat, su gibi beslenme aşamalarının her biri, sponsorlar tarafından karşılanmıştı. Yani sürüşün her hangi bir anında ihtiyaç duyulan herhangi bir beslenme türüne, gruba eşlik eden iki adet eskort araç sayesinde ulaşılabiliyordu.
Öte yandan 50 kilometrede bir gerçekleştirilen molalardaki takviyeler, sürüş esnasında besin alımı gerekliliğini büyük oranda ortadan kaldırdı. Sürüşün ilk 50 kilometresine kadar grup genel olarak bir organizasyon gerçekleştiremese de; ilk molanın ardından; “ikili rus makarası ” sistemi uygulamasında başarılı oldu ve neredeyse etabın sonuna kadar aynı organizasyonla grup sürüşüne devam etti. Bu bakımdan ve de katılımcıların performansları gereği de çok ciddi bir kopuş yaşanmadı. Zira iyi bilinir ki; yol bisikleti grup sürüşlerinde gruptan kopan bir sürücünün aynı performansla devam edebilmesi gerçekten çok zor bir durumdur. Bence turun en olumlu tarafı, bu kadar uzun süren bir sürüş boyunca hiçbir kazanın ya da sağlık vb. olumsuz bir durumun ortaya çıkmamış olması idi. Öyle sanıyorum ki en ciddi sıkıntı 222. kilometreden sonra cepheden esen rüzgarla birlikte yağmaya başlayan yağmurdu. Son bölümde sporcuların neredeyse tamamının, mental olarak pedal çevirmeye devam ettiklerini düşünüyorum ki gerçekten çok zor bir bölümdü.
Sonuç itibarı ile, tüm yorgunluk ve acıya rağmen gülen yüzlerdeki mutluluk, aslında başlangıçta konulan amaca ulaşıldığının en büyük ispatı idi. Aydın’ a ulaştığımızda; 333′ ü bitiren arkadaşlar açısından; 10,5 saatlik sürüş, yaklaşık; 1.500 metre irtifa kazanımı, 32 km/ h ortalama hız gibi dataların yanına yorgun bir mutluluk da eklenmiş oldu.